Osmancık Masaj Salonu-Masöz Esra
Osmancık Masaj Salonu-Masöz Esra
Osmancık Masaj Salonu-Masöz Esra Turner hızla ayağa kalktı. “Bu mevzuşma hızla bayağılaşıyor ve inanıyorum ki, birazdan geleceği düzey kibar kulaklara uygun olmayacak.” Winston sanki bir şeyler daha söylemek istiyormuş gibi baktı ama her neyse ki aile barışının korunması için, Olivia neşeyle elini çırptı ve “Çok güzel söyledin!” dedi. Ancak Miranda’nın – minimumından çöpçatanlık söz mevzusu olduğunda ona güvenilmeyeceğini iyi bilmesi gerekiyordu. Hakikaten de işte Olivia karşısında en anlaşılmaz gülümsemelerinden biriyle ona bakıyordu. “Miranda, ” dedi fazlasıyla hoş bir sesle. “Evet?”
“Sen bana geçen hafta gördüğümüz eldivenci dükkânına Winston’ı götürmek istediğini söylememiş miydin? Bu yörede en iyi eldivenleri onlar satıyorlar, ” dedi Olivia Winston’a yönelerek. “Hem erkekler, bununla beraber kadınlar için. Bir çift eldivene ihtiyacın olabileceğini düşündük. Biliyorsun Oxford’da hangi kalitede eldiven olduğundan kararlı olamazdık.” Miranda Turner’a kaçamak bir bakış attı. Turner gelişmeleri neşeli bir hava içinde izliyordu. Veya belki de nefretle. Bunu ayırt etmesi kimi süre fazlaca güçtü. “Sen ne dersin sevgili kardeşim?” dedi Olivia, o en çekici sesiyle. “Gidelim mi?” “daha fazla zevk alacağım başka bir şey düşünemiyorum.” Miranda bir şey söylemek için ağzını açtı fakat söyleyeceğinin boşa gideceğini görünce ağzını yine kapattı.
Osmancık Masaj Salonu-Masöz Esra
Osmancık Masaj Salonu-Masöz Esra Olivia’yı öldürecekti. Bu her şeye burnunu sokan kızın odasına sızıp diri diri derisini yüzecekti. Şimdilik tek seçeneği söylediklerini kabul etmekti. Winston’ın, kendisinin ona karşı duygusal duygular beslediğini sanmasına yol açacak bir şey yapmak istemiyordu. Ancak onun gözlerinin önünde de gezintiden kurtulmaya çalışmak çok büyük duyarsızlık olurdu. Böylece, üç çift gözün beklentiyle onun üzerinde odaklandığını fark edince, “Bugün gidebiliriz. Çok iyi olur, ” demekten başka çaresi kalmadı. “Ben de sizinle geleceğim, ” dedi Turner hiç beklenmedik bir biçimde ayağa kalkarak.
Miranda hayretle ona döndü, Olivia ve Winston da öyle. Önceden Ambleside’da onlarla dışarıya çıkmaya hiç ilgi duymamıştı, zaten buna lüzum da yoktu. Onlardan dokuz yaş daha büyüktü. “Bir çift eldivene ihtiyacım var, ” dedi bir tek dudaklarını – Yoksa neden geleyim ki? — der gibi hafifçe bükerek. (Düzenbaz..) “tabii ki, ” dedi Winston, kardeşinden gelen bu beklenmedik ilgi karşısında şaşkın bakışları hâlâ devam ederken. “İyi ki bu şekilde bir şeyi teklif ettiniz, ” dedi Turner kati bir ifadeyle. “Teşekkür ederim, Olivia.” fakat Olivia çok memnun görünmüyordu. “bizlere eşlik etmen çok iyi olacak, ” dedi Miranda.








Son yorumlar